top of page
Ara

Culpa In Contrahendo Sorumluluk Nedir?

  • Yazarın fotoğrafı: Av. Burak Mert Aktaş
    Av. Burak Mert Aktaş
  • 20 Kas 2024
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 4 Ara 2024

Taraflar arasında sözleşme, sözleşme anına kadarki görüşülen hususlara dayanmaktadır. Sözleşme ilişkisi henüz kurulmadan önce bir tarafın diğer tarafa “kusurlu” bir şekilde zarar vermiş olması halinde “Culpa in Contrahendo” sorumluluğu doğmaktadır. Bu yazımızda Culpa in Contrahendo sorumluluğu kaynağının tanımını, hukuki niteliğini, şartlarını ve sorumluluk hakkındaki Yargıtay kararlarını inceleyeceğiz.


Culpa in Contrahendo sorumluluğu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda açık bir hükümle düzenlenmemiştir. İsviçre ve Almanya kaynaklı olup Türk hukuk doktrinine ve mahkeme kararlarına yansımıştır. Bu sorumluluk sözleşme görüşmeleri sırasında tarafların özenli ve dürüst davranma ilkelerine “kusurlu” olarak uymamaları veya diğer taraf nezdinde uyandırılan güveni boşa çıkararak vermiş olduğu zarardan hakkaniyet ilkesi gereğince sorumlu olmasını ifade eder.


Doktrinde bu sorumluluk 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. Maddesine (Dürüstlük Kuralına) dayandığı üzerine fikir birliği mevcuttur. Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunmayacağı belirtilmiştir.


SORUMLULUĞUN HUKUKİ NİTELİĞİ


Culpa in Contrahendo sorumluluğunun hukuksal niteliğinin belirlenmesi uygulanacak zamanaşımı süresi, ispat yükümlülüğü ve ifa yardımcısının sorumluluğunun olup olmadığının belirlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Culpa in Contrahendo sorumluluğu hakkında doktrinde 3 farklı görüş bulunmaktadır.

 

Culpa in Contrahendo sorumluluğunun sözleşmeye aykırılık kurumuna dayandığı savunan görüşe göre;

Sözleşme ilişkisinin kendisi sözleşme öncesi safhayı da kapsar. Dolayısıyla sözleşme öncesi safhada gerçekleşen ve ilgili tarafın sorumluluğunu doğuran her durum aslında sözleşmeye aykırılık teşkil eder.

 

Culpa in Contrahendo sorumluluğunun haksız fiil sorumluluğuna dayandığı görüşüne göre;

Sözleşme öncesi aşamada sözleşme ilişkisi henüz kurulmadığından, bu safhada bir tarafın kusuruyla diğerine zarar vermesi ancak haksız fiil hükümlerine tabi olabilir. Dolayısıyla haksız fiile ilişkin esaslar bu sorumluluğa uygulanacaktır.

 

Culpa in Contrahendo sorumluluğunun sui-generis (kendine özgü) bir sorumluluk türü olduğu görüşü;

İsviçre Federal Mahkemesi kararlarında bu görüş desteklenmektedir. Sorumluluğun temelinde sözleşme ilişkisi kurmak amacıyla görüşmelere başlayan tarafların karşılıklı olarak yarattıkları güven ilişkisine, dürüstlük kuralına ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmaları gösterilir.

 

Culpa in Contrahendo sorumluluğu sözleşme sorumluluğu olarak nitelendirilecek olursa zamanaşımı süresine TBK 146 vd maddelerine göre, eğer haksız fiil sorumluluğu olarak nitelendirilecek olursa TBK 72. maddesine göre karar verilecektir, yine sözleşme sorumluluğuna dayandığında TBK 112. madde uyarınca zarar gören sorumlunun kusurunu değil, sorumlu kişi kusursuzluğunu kanıtlamak durumunda kalacak, eğer haksız fiil sorumluluğuna dayanacak ise TBK 50. madde gereğince zarar verenin kusurunu kanıtlayacaktır.



Culpa in Contrahendo Sorumluluğu Şartları


1)    Kusur

Kusur, kasıt ya da ihmal şeklinde olabilir. Sözleşme yapılmadan önce yapılan hile sözleşmeye aykırılık sayılmaz, aksine Culpa in Contrahendo sorumluluğu söz konusu olacaktır. Çünkü ortada bir sözleşme ilişkisi henüz yoktur. Sözleşme görüşmeleri sırasında kusurlu olarak yanlış bilgi verilmesi veya bir sözleşme yapılması düşünülmediği halde kötü niyetli ve aldatıcı hareketlerle karşı tarafta sözleşme yapma ümidinin uyandırıldığı durumlarda da sorumluluk söz konusu olacaktır.

 

Yargıtay 4.HD 23.05.2005 T. 2004/10082 K. sayılı ilamında Culpa in Contrahendo sorumluluğunu “akit müzakeresi sırasında kusurlu davranış” olarak ifade etmiştir. Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 01.12.2010 T. 2010/13-593 sayılı kararında “Davacı kusuru ispatla yükümlü değildir” ibaresine yer vermiştir.

 

2)    Zarar

Culpa in Contrahendo sorumluluğunun düşünülen ya da öngörülen sözleşme taraflarının birbirini aydınlatma yükümlülüğüne aykırı davranması, gerekli uyarılarda bulunmamaları ya da şahıs ya da malvarlığı haklarına yönelik zarara sebebiyet vermeleridir.

 

Yargıtay 11. HD 06.07.2000 T. 2000/5461 K. sayılı ilamında “sözleşmenin yerine getirileceği inanç ve iyi niyetle yaptığı masrafları “olumsuz zarar” olarak davalı taraftan talep edebileceği… ” ifadesine yer vermiştir.

 

3)    İlliyet Bağı

Kusur ve zarar gibi şartların yanında illiyet bağının kurulmuş olması da culpa in Contrahendo sorumluluğunun şartıdır.

 

4)    Hukuka Aykırılık

Yapılan eylemin hukuka aykırılığı, sözleşme öncesi sorumluluğun oluşması için aranan bir diğer şarttır. Yargıtay içtihadına göre sözleşme yapma iradesi bulunmadığı veya bu yönde var olan iradesi güçlü olmadığı halde karşı yanda aksine bir kanaat uyandırma sorumluluğa sebeptir.

 

Sonuç Olarak

Kanaatimizce culpa in contrahendo sorumluluğunu sözleşme görüşmeleri aslında başladığı için haksız fiil sorumluluğu şeklinde nitelemek doğru olmayacaktır. Zira, sözleşme görüşmeleri ile taraflar arasında iş temasından kaynaklı bir güven oluşmuştur. Başka bir deyişle Culpa in Contrahendo’nun sözleşme sorumluluğu olarak nitelendirişinin doğru olduğu görüşündeyiz. İsviçre Federal Mahkemesi’nin bir kararında Culpa in Contrahendo sorumluluğunun, sözleşme ve haksız fiil arasındaki sınırda yer aldığı vurgulanmıştır. Roma II Tüzüğü’nde de culpa in contrahendo sözleşmeden doğan borç ilişkileri olarak kabul edilmiş ve sözleşmenin kurulmasından bağımsız olarak sözleşme statüsüne tabi olduğu şüpheye yer bırakmayacak tarzda hükme bağlanmıştır.

 

 



 

KAYNAKÇA 

*Özlem BORA / Culpa In Contrahendo Sorumluluğu Yüksek Lisans Tezi / Ankara 2018

*Prof.Dr.Fikret EREN / Borçlar Hukuku Genel Hükümler 22. Bası syf 1156-1166

*Yrd. Doç. Dr. Yasemin DURAK / Güven Sorumluluğu ve “ Culpa In Contrahendo”

 
 
 

Comentários


bottom of page